Sayfalar

7 Temmuz 2011 Perşembe

kavanoz değerlendirme

merhaba
uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya karar vermiş bulunmaktayım.ev değişikliği  filan derken ayran içtik ayrı düştük.yeni evimde düzen, tertip konusuna biraz daha eğildim.en çokta mutfak çekmecelerimin düzene ihtiyacı vardı.Yarım kalan makarna paketleri,yan yatar ve bir kaç tanede olsa dökülürdü.mandallamıştım bir ara ama mandallar hemen kırılıyordu.tüm dökülebilecek gıdaları kavanozlamakta buldum çareyi.eskiden kitap rafı olarak kullandığım 2'li raflarım artık mutfakta bana eşlik etmekte.üzerinde reçel kavanozlarından  makarnalıklara terfi edenler durmakta.

3 liraya aldığım kareli kumaştan  parçalar kesip, kendir ipiyle kurdela yapmak suretiyle bağladım.klasik bir görüntü ama ben oldum olası bu kareli kumaşları sevmiştim.Mutfakta kendimi tebessüm ederken bulduğum bir kaç eşyadan oldu bu kavanozlar.
1. resimde alt rafta görünen üç şirine arkadaşımın hediyesi.teşekkürler Enise...
                                         görüşmek üzere O'na emanet olun...

20 Şubat 2011 Pazar

1.MİM ayyy çok heyecanlı

"yaşamak güzeldir mi" beni mimlemiş çok sevindim teşekkür ederim.mim in konusu sevdiğin şeyler ve nedenleri.
KIRMIZIyı seviyorum
çünkü;sevgimi tazeliyor


İSTANBUL'U seviyorum
nefes aldığım tek şehir


PATLAYAN MISIRI İZLEMEYİ seviyorum
bana zarar vermeyecek bi savaş var diye hayal kurduruyor


AĞLAMAYI seviyorum
hüznümle kendimi buluyorum


MİM harfini seviyorum
çünkü;sevilmeye en layık olananın baş harfi olduğu için ve mim dikkat et demek olduğundan, kitap okurken hoşuma giden kısımlara mim harfi yaparım.


Bende sevgili tesettür aşktır  vepembedefter i mimliyorum kolay gelsinn...

27 Ocak 2011 Perşembe

KESTANE KEBAP

Uykum yokkkk.Bu sıralar uykuya dalmakta güçlük çekiyorum.Halim hiç hayra alamet değil,bakalım nasıl başa çıkacağım uykusuzlukla?Gün içerisinde çok yorulmuş,sabah erken kalkmış olsamda uykuya hemen dalamıyorum.En az 1 saatimi sağa sola dönerek geçiriyorum.

Halimden bu kadar bahsettikten sonra başlığımızın hakkını verelim.evimizde ilk defa bu kış kestane pişirdik.hamsiyi anlatırken de ilk demiştim bizim evde ilk olarak denediğimiz birçok şey oluyor,ilklerimize katlanmınızı diliyorum...

Ben mutfakta yemek hazırlığı yaparken sevgili kayınvalidemin eline kestane ve bıçağı  tutuşturdum.kestanelerin üzerlerine çizikler attı sağolsun.bu çizikler artı(+) şeklinde olursa çok daha hoş olur.çizilen kestaneleri 1 saat kadar suda beklettim.köz tavasında,kısık ateşte kestaneleri çevirerek pişirdim.pişirme süresi kişiye göre değişiyor.ben 15 dakika sonra servis yaptım amaa mübarek kocam beğenmedi gitti tekrar kebap eyledi :))

                                                                  Görüşmek üzere O'na emanet olun....

21 Ocak 2011 Cuma

HAYAL MEYAL

Eveet yine ben :)) merhabalar
Biraz yorucu,biraz stresli,birazda hüzünlü günler yaşıyorum.yorucu çünkü; her güne bir programım var.(seminerdi,misafirlikti felan)
stresli çünkü;bir kaç ay sonra sınav var...
hüzünlü çünkü;...............geçelim bunu yav hüznümü paylaşamam ki ben...
Ne zaman ki bir sınavım olsa,ders çalışmam gerekse bende bi okuma isteği uyanırki sorma gitsin.kitap üstüne kitap bitirebilirim,böyle bir dönemdeyim.geçen hafta kendimi zorlayarak 2 günde okuduğum kitabımı paylaşmak istedim.kendimi zorlayarak diyorum çünkü 2 saatte okuyup bitecekken ben tadına varayım diye 2 güne yaydım.Tanıtacağım kitap başlıktan da anlaşılacağı gibi "HAYAL MEYAL".Yazarı Tarık TUFAN


kitabın sonlarına yaklaştıkça nasıl bitecek, nasıl bağlayacak,acabalarla son sayfasına geldiğimde donakaldım.hiç hayal etmediğim bir sondu,ellerine sağlık  sevgili Tarık TUFAN...



Kitapta benim hoşuma giden,altını çizerek okuduğum kısımlar geliyor şimdi de;

İnsan bir kere aşık olmaya görsün.Her şeyi sevdiğine yormaya başlıyor.
İzlediğim filmlerdeki kadınlar,okuduğum şiirlerdeki kadınlar hep sen.
İstanbul'u da sana yoruyorum,sonbaharı da...
Bu sonbahar hayatımın en uzun sonbaharı.
Fakat ne garip!
Sen hayatımda azaldıkça sonbahar uzuyor.
Sonbaharı sana yormak,belkide bu yüzden dünyanın yorucu işi gibi geliyor.
Zor sahiden...
Zor.
Sonbaharda gitmekten söz ediyorum.
Ben yitik bir zamanı arıyorum.
Ben yitik bir zamanı arıyorum.
Ben yitik bir zamanı arıyorum.
Ben seni arıyorum.


İnsan bir kez gidebilmeyi başardıysa söylediklerini de başarabilme gücüne erişmiş demektir.Gidebilmek hayatın bütün tehditkar ve şımarık yüzlerine kafa tutabilmektir bir bakıma.


Ben çektirdiğim ilk vesikalık fotoğraftaki yüzümü arıyorum.
Ben çektirdiğim ilk vesikalık fotoğraftaki yüzümü arıyorum.
Ben çektirdiğim ilk vesikalık fotoğraftaki yüzümü arıyorum.
Ben seni arıyorum.

Ben seni arıyorum diyorum ya...
Bilmem.
Belki de... belki de...bir gün hiç beklenmedik bir yerde karşıma çıkmandan,"işte geldim" demenden,"hadi gidelim buralardan" demenden korkuyorum.
 Ben senin uzaklığını seviyorum
 Ben senin uzaklığını seviyorum
 Ben senin upuzaklığını seviyorum...



                                                                             O'na emanet olun...

13 Ocak 2011 Perşembe

JELİBONLU KAPI SÜSÜ (SÜRPRİZZZ)

3 ay kadar önce evlilik yıl dönümümüzdü.her özel günde değişik sürprizler bulacağım diye haftalar öncesinden yana yakıla düşünmeye, araştırmaya başladım.hem şirin olacak,hemde eşimi tebessüm ettirip yıllarca hatırlamasına sebep olacak bir şey hazırlamalıydım yada almalıydım.Uzun araştırmalarım sonucunda minik minik jelibonlarla kaplanmış bir kapı süsü buldum.eşimkii jelibona bayılır.gelip geçerken yiyebilir düşüncesiyle malzemelerimi temin etmeye başladım.önce resim, sonra  anlatım olsun hadi buyrunn;

 
MALZEMELER

çember köpük
kürdan 
istenilen büyüklükte jelibon
ve
kurdela

YAPILIŞI
kürdanları kırarak işe başladım ben.binbir zahmetle Eminönünden aldığım kalpli jelibonları kürdana batırıp köpüğün üzerine batırdım.elimde olan tüm jelibonları aynı işlemle yerleştirdim.en son olarak ta kurdela yardımıyla asacağım yere monte ettim.
not: eğer denemek isterseniz daha küçük jelibon kullanmanızı tavsiye ederim.çünkü,kürdanlardan sıyrılıp yere çakılmak suretiyle intihar ediyorlar :)) 

2 gün asılı kaldı dediğim gibi benim kociş geldi gitti yedi.bu da benim mutu olmam için yetti...

O'NA EMANET OLUN...

12 Ocak 2011 Çarşamba

EVİMİZDEKİ İLK HAMSİ PİŞİRME DENEMESİ

Merhaba,
Başlıktan da anlaşılacağı üzere evde ilk defa hamsi pişirmeyi başardık.Başardık diyorum çünkü sağolsun benim  kociş olmasa, ben hayatta küçücük balıklarla uğraşmazdım.Fırında,tavada hatta tost makinesinde :)) temizlenmiş her türlü balığı pişiririm,ayy çok iddaalı oldu.pişirmeye gayret ederim en azından.ama hamsiii olmaz.evlendiğimiz günden bu yana hiç teklif bile etmedim hamsi alalım filan diye.Bizim evin beyide hiç çıtını çıkarmamıştı,ömrümün sonuna kadar böyle devam edecek sandım.takii o gün gelinceye kadar...


Hamsi alalım diye tutturdu.destek olsun diyede "geçen Orhan hocalarda yemiştik ben özlemişim hamsiyi" demeyi unutmadı.eee madem bu kadar istiyorsun tamam al ben elimi bile sürmem dedim.
geçmişimde hamsiyle kötü anım var o yüzden yokuşa sürdüm  bi müddet.bir zamanlar 4 arkadaş 1 kasa hamsi temizlemek zorunda kalmıştık.o günden sonra pişmemişine elimi sürmedim.
neyse akşama bizimki almış getirmiş balıkları bir bakarım kiiii temizlenmemiş.oturdu kuyruklarını,kılçıklarını bırakmak suretiyle temizledi.bu nasıl temizlemekse artıkk! biz böylemi gördük  annemizden.ahhh ahhh
elimi sürmeyeceğim dedim ama dayanamadım unlamasına yardım ettim birde salata yaptım.resimde gördüğünüz üzere nasılda özenli dizermiş miş miş...

Tarifi 
una batırılmış hamsiler, üzerine zeytin yağı gezdirilerek,tepsinin kenarları  kızarıp neredeyse yanana kadar fırında pişirilir. :)) :)) ellerine sağlık balböceğim....


çocuklara hamsiyi sevdirmek için,benim evde arasıra cıtrlak sesimle söylemekten çok hoşlandığım şarkının sözlerini de paylaşmak istiyorum;


HAMSİYİ KOYDUM TA TA TAVAYA
SIÇRADI GİTTİ HA HA HAVAYA
HAMSİNİN GÖZLERİ IŞIL IŞIL 
GECELERİ UYUYOR MIŞIL MIŞIL 


                                                                           O'na emanet olun...